Düşük Tansiyon Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Düşük tansiyon (hipotansiyon), kan basıncının normalin altına düşmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Sağlıklı bireylerde tansiyonun belirli bir aralıkta seyretmesi, organların yeterli oksijen ve besin alabilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Ancak büyük tansiyonun 90 mmHg’nin, küçük tansiyonun ise 60 mmHg’nin altına inmesi bazı kişilerde ciddi semptomlara neden olabilir.
Her düşük tansiyon tehlikeli olmasa da, ani gelişen veya sürekli seyreden hipotansiyon; baş dönmesi, bayılma hissi, yorgunluk ve bulanık görme gibi belirtilerle yaşam kalitesini düşürebilir. Bazı durumlarda ise altta yatan ciddi bir hastalığın habercisi olabilir.
Bu yazımızda düşük tansiyonun ne olduğu, nedenleri, yaygın belirtileri ve etkili tedavi yöntemlerini ele alacağız. Siz de kendinizde ya da yakınlarınızda düşük tansiyondan şüpheleniyorsanız, bu rehberle aradığınız bilgileri kolayca bulabilirsiniz.
İÇİNDEKİLER
- Hipotansiyon nedir, ne anlama gelir?
- Düşük tansiyon kendini nasıl belli eder?
- Tansiyon düştüğünde ne yapmak gerekir?
- Düşük tansiyonu yükseltmek için neler tüketilmeli?
- Tansiyon hangi durumlarda düşer?
- Düşük tansiyon nasıl teşhis edilir?
- Hipotansiyon nasıl tedavi edilir?
- Düşük tansiyon hakkında en çok merak edilenler
Hipotansiyon nedir, ne anlama gelir?
Hipotansiyon, yani halk arasındaki adıyla düşük tansiyon, kan basıncının normal değerlerin altına düşmesi durumudur. Kan basıncı, kalbin pompaladığı kanın damar duvarına yaptığı basınçtır. Hipotansiyon durumunda, bu basınç yeterli düzeyde olmaz ve vücuttaki organlar –özellikle beyin– yeterince oksijen ve besin alamaz.
Normal kan basıncı ortalama olarak:
- Büyük tansiyon (sistolik): 90–120 mmHg
- Küçük tansiyon (diyastolik): 60–80 mmHg arasındadır.
Hipotansiyon, genellikle:
- Büyük tansiyonun 90 mmHg’nin altında olması
- Küçük tansiyonun 60 mmHg’nin altında olması ile tanımlanır.
Hipotansiyon Her Zaman Hastalık Mı?
Hayır.
- Bazı bireylerde (özellikle genç, zayıf ve aktif kişilerde) düşük tansiyon yapısal olabilir ve hiçbir belirti vermeyebilir.
- Ancak ani düşen ya da sürekli düşük seyreden tansiyon, bayılma, baş dönmesi ve yorgunluk gibi belirtilerle ciddi bir sağlık sorunu haline gelebilir.
Düşük tansiyon kendini nasıl belli eder?
Düşük tansiyon (hipotansiyon), bazı bireylerde belirti vermezken, bazılarında ise yaşam kalitesini etkileyen önemli şikâyetlere yol açabilir. Özellikle tansiyonun aniden düşmesi, beyin gibi hayati organlara giden kan akışını azaltarak belirgin semptomlara neden olur.
1. Baş Dönmesi veya Sersemlik
- En yaygın belirtidir.
- Özellikle otururken ayağa kalkıldığında ani baş dönmesi (ortostatik hipotansiyon) görülebilir.
2. Halsizlik ve Yorgunluk
- Kaslara ve dokulara yeterince oksijen gitmediği için kişi kendini sürekli bitkin hisseder.
- Günlük işleri yaparken çabuk yorulma sık görülür.
3. Bulanık Görme
- Beyne ulaşan kan akışı azaldığında görme geçici olarak netliğini kaybedebilir.
4. Bayılma veya Bayılacak Gibi Olma Hissi
- Özellikle tansiyon çok hızlı düştüğünde senkop (bayılma) gelişebilir.
- Soğuk terleme ve ani güçsüzlük eşlik edebilir.
5. Kalp Çarpıntısı (Taşikardi)
- Vücut düşen tansiyona tepki olarak kalp hızını artırabilir.
- Nabızda hızlanma ve çarpıntı hissi oluşabilir.
6. Soğuk, Nemli ve Soluk Cilt
- Kan dolaşımı azalırsa ciltte soğukluk, terleme ve solukluk görülebilir.
7. Konsantrasyon Zorluğu ve Baş Ağrısı
- Beyne yeterli oksijen gitmemesi nedeniyle dalgınlık, unutkanlık ve kafa karışıklığı yaşanabilir.
8. Hızlı Nefes Alma
- Vücut oksijen ihtiyacını karşılamak için daha hızlı nefes almaya çalışabilir.
Ne Zaman Ciddiye Alınmalı?
Aşağıdaki durumlar varsa hemen bir doktora başvurulmalıdır:
- Sık tekrarlayan bayılmalar
- Ani gelişen tansiyon düşüklüğü
- Göğüs ağrısı, nefes darlığıyla birlikte seyreden belirtiler
- Yüksek ateş veya kanama sonrası tansiyon düşüklüğü
Tansiyon düştüğünde ne yapmak gerekir?
Tansiyon düştüğünde (hipotansiyon atağı sırasında), hızlı ve doğru müdahale, kişinin kendini toparlamasını sağlar ve bayılma gibi olası komplikasyonların önüne geçer. Hafif bir düşüşte basit önlemler yeterli olabilirken, ciddi bir düşüşte acil müdahale ve tıbbi destek gerekebilir.
1. Kişi Hemen Uzanmalı veya Oturtulmalı
- Yatar pozisyona getirin, ayaklar kalp hizasının üzerine kaldırılmalı (örneğin yastıkla desteklenerek).
- Bu, beyne giden kan akışını artırır ve bayılma riskini azaltır.
2. Su İçirin (Bilinci Yerindeyse)
- Susuzluk tansiyon düşüklüğünün yaygın nedenidir.
- 1 bardak su, ayran veya şekersiz limonlu su verilebilir.
3. Şekerli veya Tuzlu Bir Şeyler Yedirin
- Düşük tansiyonda kan şekeri de düşebilir.
- Küp şeker, tuzlu kraker, zeytin, peynir gibi hafif tuzlu yiyecekler önerilebilir.
- Diyabet hastasıysa dikkatli olunmalıdır.
4. Hızlı Hareket Ettirilmemeli
- Ani ayağa kalkmak baş dönmesini artırabilir.
- Kişi kendini toparlayana kadar yavaş ve kontrollü şekilde hareket ettirilmeli.
5. Oksijen ve Temiz Hava Sağlanmalı
- Bulunduğu ortam havalandırılmalı, kişi rahat nefes alabileceği bir pozisyonda tutulmalıdır.
6. Durum Takip Edilmeli (10–15 dakika)
- Belirtiler geçmezse veya kötüleşirse mutlaka 112 Acil Servis çağrılmalıdır.
- Tansiyon ölçülebiliyorsa takibi yapılmalı.
Düşük tansiyonu yükseltmek için neler tüketilmeli?
Düşük tansiyonu (hipotansiyonu) dengelemek ve ani düşüşleri önlemek için beslenme büyük önem taşır. Bazı gıdalar kan basıncını hafifçe artırarak kişinin kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olur. Ancak bu gıdaların bilinçli ve ölçülü tüketilmesi gerekir.
1. Tuz (Sodyum) İçeriği Yüksek Gıdalar
- Tuz, kan basıncını artırır ancak fazla tüketimi zararlıdır.
- Zeytin, beyaz peynir, ayran, turşu gibi doğal tuz içeren gıdalar önerilir.
- Hipertansiyon riski olanlar dikkatli tüketmelidir.
2. Bol Su
- Susuzluk tansiyon düşüklüğünün yaygın nedenidir.
- Günlük en az 2–2,5 litre su tüketimi önerilir.
- Tuzlu ayran hem sıvı hem sodyum kaybını önler.
3. Bal ve Reçel Gibi Doğal Şekerler
- Düşük tansiyonda kan şekeri de düşebilir.
- 1 tatlı kaşığı bal, reçel veya pekmez hızlı enerji sağlar.
- Küp şeker de ani düşüşte pratik çözümdür.
4. Zeytin ve Beyaz Peynir
- Hem tuz içerir hem de enerji verir.
- Özellikle sabah kahvaltılarında önerilir.
5. Muz
- Potasyum ve doğal şeker içerir.
- Hafif tansiyon düşüklüğünde kasların çalışmasını destekler.
6. Kuruyemişler (Tuzlu tercihen)
- Badem, ceviz, fındık gibi enerji kaynakları hem sağlıklıdır hem de tansiyonu dengede tutar.
- Tuzlu leblebi de ani tansiyon düşmelerinde faydalıdır.
7. Bitki Çayları (Adaçayı, Tarçın, Ihlamur)
- Vücudu ısıtır ve dolaşımı artırabilir.
- Tarçınlı süt hem tansiyon hem de kan şekeri dengelemede kullanılabilir.
8. Kahve veya Siyah Çay (Ölçülü!)
- Kafein kan damarlarını daraltarak tansiyonu geçici olarak yükseltebilir.
- Ani düşüşlerde 1 fincan Türk kahvesi etkili olabilir.
Fazla tüketimi çarpıntı yapabilir; düzenli kullanım önerilmez.
Tansiyon hangi durumlarda düşer?
Tansiyonun (kan basıncının) düşmesi, yani hipotansiyon, vücutta dolaşımı etkileyen birçok durum sonucu gelişebilir. Bu düşüş bazen geçici ve zararsız olabilirken, bazı durumlarda ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Tansiyonun düşmesine neden olan faktörleri bilmek, doğru müdahale için oldukça önemlidir.
1. Sıvı Kaybı (Dehidratasyon)
- Yetersiz su içmek,
- Aşırı terleme,
- İshal veya kusma sonucu vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesi bozulur → tansiyon düşer.
2. Açlık veya Öğün Atlamak
- Kan şekeri düşünce, kalp ve damar sistemi yeterince beslenemez.
- Özellikle hipoglisemi tansiyon düşüklüğüne neden olabilir.
3. Uzun Süre Yatmak ve Ani Ayağa Kalkmak (Ortostatik Hipotansiyon)
Yataktan aniden kalkmak → vücut kanı yukarı taşıyamaz → baş dönmesi ve tansiyon düşer.
4. Kalp Problemleri
Kalp yetmezliği, ritim bozuklukları, aort kapağı darlığı gibi kalp hastalıkları, yeterli kan pompalayamamasına neden olur.
5. İlaçlar
- Tansiyon ilaçları, idrar söktürücüler (diüretikler), antidepresanlar, bazı ağrı kesiciler
Yan etki olarak tansiyonu düşürebilir.
6. Kan Kaybı
- Travma, ameliyat, iç kanama gibi durumlarda ani tansiyon düşmesi görülebilir.
Acil müdahale gerektirir.
7. Enfeksiyonlar ve Septik Şok
Yaygın enfeksiyonlar (özellikle sepsis), damarların genişlemesine neden olur ve tansiyon hızla düşer.
Hayati risk taşır.
8. Aşırı Sıcak Ortamda Kalmak
- Sıcak hava → damarlar genişler → tansiyon düşer
- Ayrıca terleme ile sıvı kaybı artar.
9. Stres, Kaygı ve Duygusal Şoklar
Aşırı stres bazı kişilerde vagal refleksi tetikler → kalp hızı ve tansiyon düşebilir.
10. Hormonal veya Metabolik Hastalıklar
- Adrenal yetmezlik (Addison hastalığı)
- Hipotiroidi, şeker hastalığı (diyabetik nöropati) gibi rahatsızlıklar tansiyonu etkileyebilir.
Düşük tansiyon nasıl teşhis edilir?
Düşük tansiyon (hipotansiyon), genellikle basit bir kan basıncı ölçümü ile kolayca teşhis edilebilir. Ancak, bazı durumlarda altta yatan nedenleri ve etkilerini anlamak için daha kapsamlı bir değerlendirme gerekebilir.
1. Tansiyon Ölçümü (Kan Basıncı Takibi)
- Hipotansiyon tanısı için büyük tansiyonun 90 mmHg’nin, küçük tansiyonun 60 mmHg’nin altında olması gerekir.
- Ölçüm otururken, ayakta ve yatarken farklı pozisyonlarda yapılabilir.
Ortostatik hipotansiyon tanısı için:
- Hasta uzanırken tansiyon ölçülür.
- Ardından ayağa kalkması istenir ve 1-3 dakika sonra tekrar ölçüm yapılır.
- Eğer büyük tansiyon 20 mmHg, küçük tansiyon 10 mmHg’den fazla düşerse, ortostatik hipotansiyon tanısı konur.
2. Belirti ve Şikâyetlerin Değerlendirilmesi
Hekim şu semptomları sorgular:
- Baş dönmesi
- Bayılma hissi
- Halsizlik
- Bulanık görme
- Sersemlik veya denge kaybı
Bu semptomlar varsa, tansiyon düşüklüğü olasılığı artar.
3. Kan Testleri
Düşük tansiyona neden olabilecek durumları belirlemek için:
- Tam kan sayımı (anemi var mı?)
- Elektrolit düzeyleri (sodyum, potasyum, kalsiyum)
- Kan şekeri
- Tiroid hormonları
- Böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri
4. EKG (Elektrokardiyografi)
- Kalp ritmi ve elektriksel aktivite değerlendirilir.
- Ritim bozuklukları, kalp bloğu veya kalp zayıflığına bağlı hipotansiyon varsa ortaya çıkar.
5. Holter Tansiyon Ölçümü (24 Saatlik Tansiyon Takibi)
Gün boyu tansiyonun ne zaman ve ne kadar düştüğü izlenir.
Özellikle şikâyetler gün içinde tekrarlıyorsa tercih edilir.
6. Gerekirse Beyin ve Sinir Sistemi Değerlendirmesi
- Özellikle bayılma, bilinç kaybı veya ani tansiyon düşmeleri varsa
- Nörolojik muayene ve gerekirse MR, BT gibi görüntüleme yöntemleri kullanılabilir.
Hipotansiyon nasıl tedavi edilir?
Hipotansiyon (düşük tansiyon) tedavisi, altta yatan nedenin ne olduğuna, belirtilerin şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişir. Amaç, kan basıncını normal sınırlara yükseltmek, organlara yeterli kan akışını sağlamak ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır.
1. Altta Yatan Nedenin Tedavisi
- Susuzluk varsa: Bol sıvı takviyesi.
- İlaç kaynaklı ise: İlaç dozu ayarlanır veya değiştirilir.
- Kalp, tiroid, böbrek hastalığı gibi durumlar varsa: O hastalığa yönelik tedavi planlanır.
2. Sıvı ve Elektrolit Desteği
- Su, tuzlu ayran, maden suyu gibi sıvılar önerilir.
- Gerekiyorsa damar yoluyla (IV) serum tedavisi uygulanabilir (özellikle ani düşüşlerde).
3. Tuz Alımının Artırılması (Doktor Kontrolünde)
- Tuz tansiyonu artırabilir ancak aşırı tuz tüketimi kalp ve böbrek hastalarında zararlı olabilir.
- Tuzlu kraker, zeytin, peynir, ayran gibi doğal kaynaklar önerilir.
4. Egzersiz ve Yaşam Tarzı Düzenlemeleri
- Hafif yürüyüşler ve bacak kaslarını çalıştıran hareketler, dolaşımı artırır.
- Ani hareketlerden kaçınmak (örneğin yataktan hızlı kalkmamak) önemlidir.
5. Pozisyon Değişikliklerine Dikkat
- Yavaş hareket edin: Yataktan kalkarken önce oturun, sonra yavaşça ayağa kalkın.
- Bacak bacak üstüne atmamak, uzun süre ayakta durmamak da faydalıdır.
6. Kompresyon Çorapları
Damarların genişlemesini engelleyerek kanın bacaklarda birikmesini önler.
Özellikle ortostatik hipotansiyonda etkilidir.
7. Gerekirse İlaç Tedavisi
Bu genellikle şiddetli, kronik hipotansiyon için kullanılır.
- Fludrokortizon: Vücutta sodyum tutulumunu artırarak tansiyonu yükseltir
- Midodrin: Damarları daraltarak tansiyonun yükselmesini sağlar
- Bu ilaçlar yalnızca doktor reçetesiyle ve kontrolünde kullanılmalıdır.
Düşük tansiyon hakkında en çok merak edilenler
1. Düşük tansiyon nedir?
Düşük tansiyon, kan basıncının normalin altına düşmesidir. Genellikle büyük tansiyon 90 mmHg, küçük tansiyon 60 mmHg altındaysa hipotansiyon kabul edilir.
2. Her düşük tansiyon tehlikeli midir?
Hayır.
Bazı kişilerde (özellikle genç, zayıf, sporcu bireylerde) düşük tansiyon doğal olabilir ve hiçbir sorun yaratmaz. Ancak baş dönmesi, bayılma, halsizlik gibi şikâyetler varsa, altta yatan neden araştırılmalıdır.
3. Düşük tansiyonun belirtileri nelerdir?
- Baş dönmesi
- Halsizlik, yorgunluk
- Bulanık görme
- Bayılma hissi
- Soğuk terleme
- Konsantrasyon bozukluğu
- Hızlı nefes alma veya çarpıntı
4. Tansiyon neden düşer?
- Sıvı kaybı (susuzluk, ishal, terleme)
- Açlık, düşük kan şekeri
- Kalp problemleri
- Kan kaybı
- Bazı ilaçlar
- Enfeksiyonlar (sepsis)
- Ani pozisyon değişikliği
5. Tansiyonum düştüğünde ne yapmalıyım?
- Uzanın, ayaklarınızı yukarı kaldırın
- Su veya tuzlu ayran için
- Şekerli atıştırmalıklar tüketin
- Hızlı hareket etmeyin
- Bilinç kaybı, göğüs ağrısı veya nefes darlığı varsa acil yardım çağırın.
6. Düşük tansiyon nasıl tedavi edilir?
- Sıvı ve tuz takviyesi
- Beslenme düzeni (öğün atlamamak)
- Gerekirse ilaç tedavisi (fludrokortizon, midodrin)
- Altta yatan neden varsa o hastalık tedavi edilir.
7. Küçük tansiyon neden düşer?
Küçük tansiyon (diyastolik basınç) kalbin gevşeme anındaki basınçtır.
Damar genişlemesi, sıvı kaybı, kalp kapak hastalıkları ve bazı ilaçlar küçük tansiyonun düşmesine neden olabilir.
8. Düşük tansiyon ne zaman tehlikelidir?
- Ani ve hızlı düşüyorsa
- Bayılma, bilinç kaybı eşlik ediyorsa
- Kalp, böbrek ya da beyin fonksiyonlarını etkiliyorsa
- Acil müdahale gerektirir.
9. Hangi besinler düşük tansiyona iyi gelir?
- Tuzlu ayran
- Zeytin, peynir, tuzlu kraker
- Bal, reçel, pekmez
- Muz, kuruyemiş, kahve (ölçülü)
- Bol su
10. Düşük tansiyon kalıcı mıdır?
- Her zaman değil. Nedene bağlı olarak geçici de olabilir, kronik de.
- Sıklıkla tekrar ediyorsa, detaylı tıbbi değerlendirme gerekir.
Yasal Uyarı:
Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazı, Düşük tansiyon hakkında genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İçeriğimizde yer alan bilgiler tıbbi bir teşhis, tedavi veya uzman görüşü yerine geçmez. Sağlık durumunuzla ilgili en doğru ve güncel bilgiyi almak için mutlaka bir doktora danışmalısınız. Yanlış anlaşılmalardan doğabilecek herhangi bir sorumluluk tarafımıza ait değildir.